Herkesin Keyfi Birinci Mevki
Bir arkadaşımın sıkça kullandığı bu tabir, yazıma hem ilginç bir başlık bulmamı, hem de bu başlık kapsamında bir yazı yazmamı sağladı.
Bireylerin ve kurumların ekonomiye dair değerlendirmeleri ile gelecek döneme ilişkin beklentilerini ölçmeye yarayan 2 temel endeks bulunuyor: Tüketici Güven Endeksi ve Reel Kesim Güven Endeksi.
Tüketici Güven Endeksi sonuçlarını Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK), Reel Kesim Güven Endeksi sonuçlarını ise Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) yayınlıyor. Tüketici güven endeksi ile talep tarafı hakkında, reel kesim güven endeksi ile arz tarafı (imalat sanayi) hakkında ölçüm / tahminde bulunmayı hedefliyor.
Her iki endeks te TCMB ve TUİK’in birlikte yaptığı çalışmalar sonucu oluşturuluyor. Tüketici güven endeksi tüketici eğilim anketi yoluyla, reel kesim güven endeksi ise iktisadi yönelim anketleri yoluyla yapılan ölçüm sonuçlarına göre oluşturuluyor.
Tüketici Eğilim Anketi, aylık olarak rastgele seçilen tüketicilere uygulanan bağımsız bir anket. Tüketici eğilim anketi ile tüketicilerin ekonomik durumları ve geleceğe ilişkin beklentileri ile birlikte harcama eğilimleri ölçülmeye, tahmin edilmeye çalışılıyor.
Diğer yandan; iktisadi yönelim anketi oluşturulurken; imalat sanayinde faaliyet gösteren şirketlerin üst düzey yöneticilerine toplam sipariş, mamul stoğu, ihracat, üretim, istihdam, sabit sermaye yatırım harcaması ve genel gidişatla ilgili anket soruları yönlendiriliyor. Anket sorularına alınan cevaplar kapsamında mevcut duruma ilişkin ve geleceğe yönelik beklentiler sayısal hale getirilerek, imalat sanayinin kısa dönemdeki eğilimleri ölçülmeye çalışılıyor.
Anket sonuçlarına göre tüketici güven endeksi için 0 ile 200 arasında bir değer ölçülüyor. 100 ‘ün üzerindeki değerler tüketicilerin ekonomik görünüme ve büyümeye ilişkin beklentilerinin olumlu olduğunu, 100’ün altındaki değerler ise tüketicilerin ekonomi ile ilgili beklentilerinin olumsuz olduğunu ve tüketicilerin ekonomik aktivitelerde kötüleşme beklediklerini gösteriyor.
Reel kesim güven endeksi hesaplamasında ise anket sorularına verilen cevapların ağırlıklı olarak toplulaştırılan denge değerlerine 100 eklenerek endeks sonucuna ulaşılıyor. 100 değeri; ekonomik faaliyete ilişkin istikrarlı görünüme, 100’den büyük değer; ekonomik faaliyete ilişkin iyimser beklentiye, 100’den küçük değerler; ise ekonomik faaliyetlerle ilgili kötümser beklentilere işaret ediyor.
Yukarıdaki endekslere ek olarak; piyasanın son zamanlara kadar çok da yakından takip etmediği, Ocak 2012’den bu yana açıklanan ekonomik güven endeksi bulunuyor.
Ekonomik güven endeksi ise tüketici ve üreticiye ilişkin verileri birleştirerek sunan tek bir endeks. Ekonomik güven endeksi; tüketici güven endeksi ve mevsim etkilerinden arındırılmış reel kesim (imalat sanayi), hizmet, perakende ticaret ve inşaat sektörleri güven endekslerinin alt endekslerinin ağırlıklandırılarak birleştirilmesinden oluşuyor.
Ekonomik Güven Endeksinin hesaplanmasında, %20 tüketici, %40 imalat sanayi, %30 hizmet sektörü, %5 perakende ticaret ve %5 de inşaat sektörü ağırlıkları olmak üzere 4 farklı eğilim anketinin sonuçlarından faydalanılıyor. Ekonomik Güven Endeksinin 100’den büyük olması, ekonomiye olan güvenin ortalamanın üzerinde; 100’den küçük olması ekonomiye olan güvenin ortalamanın altında olduğunu gösteriyor.
Raporlanan verilere baktığımızda; tüm endekslerin standart sapmalarının çok düşük olduğu, reel veriler ve beklentiler arasındaki ilişkinin oldukça zayıf olduğu görülüyor.
Özellikle ekonomik güven endeksi, reel kesim güven endeksi ile perakende ticaret güven endeksinin sürekli olarak 100’den büyük değerler alması oldukça dikkat çekici.
2012 yılı Ocak ayından, 2017 yılı Temmuz ayına kadar; 67 adet aylık veri içinde, reel kesim güven endeksinin sadece 1 defa, perakende ticaret endeksinin ise sadece 9 defa 100 değerinin altında kaldığı görülüyor. Buna karşılık; tüketici güven endeksi ile inşaat sektörü güven endekslerinin ise 67 aylık süre boyunca 100’ü hiç geçmediği görülüyor.
Hizmet sektörü güven endeksinin ise 67 aylık süre içerisinde sadece 28 defa 100’ün altında kaldığı, bunun da büyük bölümünün (16 adedinin) son 1,5 yıl içerisinde olduğu görülüyor.
Sonuç olarak, anket sonuçlarına göre; sanayici ve perakendecinin keyiflerinin hep birinci mevki olduğu; tüketicilerin ise 2012 yılından bu yana ekonominin gidişatından memnun olmadıkları sonucu çıkıyor.
Diğer taraftan yeni konut başlangıcı ile konut satışlarında rekorların kırıldığı inşaat sektöründe, güven endeksi verilerinin son 6,5 yılın tamamında 100’ün altında kalmış olması oldukça şaşırtıcı.
Ekonomik aktivitedeki gelişimi ölçme/gösterme konusunda yetersiz kaldığı açıkça belli olan bu endekslere bakarak ekonomik büyüme konusunda tahminde bulunma konusunda oldukça dikkatli olmak gerekiyor.
21 Ağustos 2018
Etiketler:
ekonomik güven endeksi,
reel kesim güven endeksi,
tüketici güven endeksi,