EURO/DOLAR; BÜYÜK OYUNU ANLAMAK

2015 yılı başında 1,05 seviyelerinde olan EUR/USD paritesi, 2018 yılı Şubat ayında 1,25 ile son 3 yılın zirvesini yaptı. Şubat ayından bugüne ise EUR/USD 1,13 seviyelerine gerilemiş durumda. Bu 5 aylık bir süre için oldukça büyük bir hareket.

Karşımızda 2014 yılından bu yana bilanço büyüklüğünü ~4,5 trilyon USD seviyesinde sabitleyen, hatta son dönemde küçülten ve faiz artışlarına başlayan FED’e karşılık, negatif faiz veren ve bilanço büyülüğünü ~4,5 trilyon EURO’ya çıkaran Avrupa Merkez Bankası var.

Konun ilginç bir yönü; bilanço büyüklüğünü sınırlı tutan ve yüksek reel faiz veren bir para birimine (Dolara) karşılık; bilanço büyüklüğünü sürekli arttıran ve negatif faiz veren bir paranın (EURO) değer kazanarak EUR/USD paritesinin 1,05’den 1,25’e gelmesi.

Bu ilk bakışta ekonomi ve finans teorisiyle bağdaşmayan bir durum.

Bir başka ilginç bir durum da; yılda 300 milyar EUR’ya yakın bir düzeyde (Cari Denge /GSMH = ~+%1.6) cari fazla veren Avrupa Birliği para birimi EURO’nun, yılda 120 milyar USD (Cari Denge/GSMH = ~-%2.6) cari açık veren dolara karşı değer kaybediyor olması.

Bu konunun kısmen tahvil faizleriyle bir ilgisi olduğunu düşünüyorum.

Tahvillerde 2 tip getiri bulunur: (1) Ana Para/Değer Artış Kazanç veya Zararı (Capital Gain/Loss), (2) Faiz/Kupon Getirisi (Interest / Coupon Yield).

Tahvil faizleri arttığında tahvil değerleri düştüğü için anapara zararı oluşur. Tahvil değerleri düştüğü için de faiz getirisi artar. Faizler gerilediğindeyse tahvilin değeri artığı için anapara karı oluşur ve faiz getirisi azalır.

Peki, bu durumun EUR/USD paritesi ile ne ilgisi var?

USD ve EUR cinsi tahvillerin vadeleri 2 yıldan 30 yıla kadar uzuyor. Dolayısıyla faizlerin kalıcı olarak; örneğin %1 arttığı bir piyasada, 10 yıllık bir tahvilde yaklaşık %10,5; 30 yıllık tahvilde ise yaklaşık %34,8 anapara zararı oluşur. Tam tersine faizlerin düştüğü bir durumda ise aynı oranda anapara karı oluşur.

Yatırımcılar anapara mı yoksa faiz getirisinin mi peşindeler?

EUR/USD özelinde; yatırımcıların dolara yatırım yaparak faiz getirisi yerine; negatif faiz veren euroya yönelip kısa bir sürede yüksek anapara karı sağlamanın peşinde koştukları görülüyor.

Son dönemde EUR/USD gerilemeye başlamasının arkasında; büyük yatırımcılarda Avrupa Merkez Bankası’nın bilanço büyütmesinde sona geldiği ve faiz artışına başlayacağı düşüncesi olabilir. Ve yatırımcılar bu nedenle de EUR tahvillerden USD tahvillere yönelmiş olabilir.

Bizdeki konut piyasası da bu duruma farklı ve güzel bir örnek.

Konut alımında da tıpkı tahviller gibi 2 tip getiri mevcut: (1) Kira (2) Ana Para / Değer Artış Karı.

Kira getirilerinin sürekli uzayarak 40 yıllara çıktığı bir ortamda konut fiyatlarının sürekli artmasının önemli nedenlerinden biri de uzun vadeli getiri yerine yatırımcıların konutlarda kısa sürede sağlayacakları değer artışı sonucu yüksek anapara karı elde etmenin peşinde olmaları.

Büyük oyuncuların kısa sürede yüksek kar elde etme hedeflerinin olduğunu dikkate alarak; son dönemdeki enflasyon ve de dolar/TL’deki gerilemeyi sağlamak için faizlerin arttırılması yönündeki söylem ve piyasa baskılarını yukarıdaki kapsamda; iyi okumak ve değerlendirmek gerekir.

15 Ağustos 2018

Etiketler: eur/usd, tahvil faizleri, tahvillerde değer artış karı ve faiz getirisi,

Yorumlar