Cüzdanını Kaybettiğin Yerde Aramak

Küçük büyük tüm yatırımcılar her zaman birikimlerine daha yüksek getiri sağlamanın peşindedir.

Yatırımı yapanlar şirketlerse; gerçekleştirdikleri yatırımların geri dönüşünü kısaltma ve yaptıkları yatırımdan elde ettikleri karı maksimize etmeyi hedeflerler. Yatırımı gerçekleştiren şahıslarsa; yatırımlarının getirisini arttırmaya çalışan bireylerin öncellikli hedefi kar etmekten önce birikimlerini korumaktır.

Yatırımcılar, yatırımlarının değerini ve getirisini kendi ülkelerinin para birimleriyle ölçerler. Amerikalı bir yatırımcı için varlıklarının değerinde dolar cinsinden sağladığı artış önemliyken; Avrupalı bir yatırımcı için EURO bazında getiri sağlamak önemlidir.

Diğer taraftan, yerel para birimimiz Türk Lirası olmasına karşılık, Türkiye dolarize olmuş bir ekonomidir. Ülkemizdeki yatırımcılar (bireyler ve şirketler) için TL bazında getiri sağlamanın yanında dolar bazındaki getiri de aynı derecede önemlidir. Bu nedenle Türk yatırımcılar döviz kurları ve döviz cinsinden yatırım araçlarını yakından takip eder.

Bireysel ve kurumsal yatırımcıların arasında kendi ülkelerinin dışındaki piyasalara yatırım yapan uluslararası yatırımcılar da vardır. Bu tür yatırımcılar, ülkeler arası faiz farklarından yararlanarak ve risk alarak daha yüksek getiri elde etmeyi hedeflerler. Yabancı para cinsinden varlıklara yatırım yaparak kendi ülkelerinin para birimi bazında daha yüksek getiri elde etmeye çalışırlar.

Peki son 10 yılda Brezilya, Arjantin, Endonezya, Hindistan, Rusya, Şili, Güney Afrika, Çin ve Türkiye’nin yerel para birimleri cinsinden borçlanma araçlarına yatırım yapan dolar yatırımcısı, hangi ülkede en yüksek getiriyi elde etmiş olabilir?

Aşağıdaki tablo 2004 yılı sonunda 100 USD’si olan bir dolar yatırımcısının yukarıdaki 9 ülkenin yerel para birimi cinsinden tahviline yatırım yapması sonucunda; 2004’deki 100 dolarının; 12 yıl sonra 2016 yılı sonunda kaç dolara ulaştığını gösteriyor.

Bu tabloya göre; yabancı yatırımcıların 2004’ten bu yana kümülatif getirilerinin en yüksek olduğu iki ülkenin sırasıyla Brezilya ve Türkiye olduğu görülüyor. Yabancı yatırımcıların Türkiye’de (son 5 yılda, Dolar/TL’deki değer kaybına karşılık) 12 yıllık dönemde dolar bazında %84 kümülatif, yıllık bazda ise %6,27 getiri elde ettikleri görülüyor. Bu dönemde gelişmiş ülkelerdeki faiz oranlarının %0’a yakın olduğu dikkate aldığımızda, %6,27’lik yıllık getirinin oldukça yüksek olduğu açıktır.

Ancak, getirilere 5’er yıllık dönemler itibariyle baktığımızda, yabancı yatırımcıların dolar bazında son 5 yıllık kümülatif getirisinin Türkiye’de -%11,68 olduğunu görüyoruz. Hindistan ve Çin dışındaki diğer 7 ülkede de son 5 yılda yabancı yatırımcıların ciddi oranda zarar ettikleri görülüyor.

Bu da TL’deki değer kaybının açık bir göstergesi.

Peki yabancı yatırımcı için durum böyleyken, TL olarak gelir elde eden bizler için durum nedir? Türk Lirası mevduat mı, yoksa dolar cinsiden vadeli mevduat mı? Hangisine yatırım yapan daha çok kazanmış?

Bunun için TCMB’nin 2000 yılından itibaren Bankalarca Türk Lirası ve USD Üzerinden Açılan (1 aydan 3 aya) Mevduat Ağırlıklı Ortalama Faiz Oranlarını kullanarak; 01/01/2002’de elinde 1,000 USD’si (1,446 TL’si) bulunan bir Türk vatandaşının parasını Türk Lirası mevduat ve USD mevduatta tutması durumunda 31/12/2016’da elinde kaç lirası ve/veya doları olacağını hesapladım.

Sonuç olarak; 15 yıl boyunca parasını TL vadeli mevduatta değerlendiren bir yatırımcının 2002 yılı başındaki 1,446 TL’sının, 2016 yılı sonuda 13,574 TL’ye ulaştığı; buna karşılık 2002 yılı başındaki 1,000 dolarını, 15 yıl boyunca sadece dolar cinsinden vadeli mevduatta değerlendiren bir mevduat sahibinin 1,000 dolarının 1,636 USD karşılığı 5,759 TL’ye ulaştığı görülüyor. Bu da 15 yıllık dönemde TL bazında yatırım yapanların %136 daha fazla getiriye sahip olduklarına işaret ediyor.

Aynı çalışmaya 5’er yıllık dönemler itibariyle baktığımızda ise; parasını Türk Lirası mevduatta değerlendiren bir yatırımcının 2011-2016 döneminde birikimini dolar cinsinden vadeli mevduatta değerlendiren bir yatırımcıya kıyasla %41 daha az getiri elde ettiği (veya birikiminin dolar bazında %41 gerilediği) anlamına geliyor.

2001-2005 ve 2006-2010 dönemlerinde ise tamamen farklı bir tablo mevcut. 2001-2005 döneminde TL bazında %104 fazla getiri mevcutken; 2006-2010 döneminde yatırımcıların TL bazında %51 ilave getiri elde edildiği görülüyor.

Son 5 yıllık dönemde bu tablonun ortaya çıkmasının temel nedeni nedir?

Sorunun cevabını bir tespitle vermek gerekirse;

18/01/2017 tarihinde Hazinenin ihraç ettiği dolar cinsinden, 2027 vadeli, 2 Milyar USD tutarındaki eurobond’un faizi %6,15 olarak gerçekleşti. 2015 ve 2016 yıllarında ortalama dolar cinsinden eurobond faiz oranının %4,96 olduğunu dikkate alırsak, 2017 yılı başında Hazinenin borçlanma maliyetlerinde ciddi artış olduğu görülüyor.

Bu da son dönemde; hem TL hem de dolar bazında faizlerin doğru yerde oluşmadığını gösteriyor.

2012 yılı öncesinde; Türkiye ve diğer gelişmekte olan ülkelere küresel para bolluğundan dolayı ciddi büyüklükte para girişi oldu. Bu da Türk Lirasının değerlenmesiyle neticelendi. 2012 sonrasındaysa küresel likiditenin kurumasıyla bu trend değişti. Sonuç olarak gelişmekte olan ülkelerin büyük çoğunluğunda ve de Türkiye’de negatif getiriler oluştu. 2012 yılı sonrasında Fed’in politika değişikliğinin yol açtığı bu durumun yakın dönemde Avrupa Merkez Bankası’nın da likiditede kısıtlamaya gitmesiyle devam edecek olmasını söylemek falcılık olmaz.

Ve “bu durumu nasıl düzeltebiliriz?” sorusunu cevaplamak istediğimizde hep aynı noktaya geliyoruz: Yapısal Reformlar!

Son 5 yıllık dönemde hem yerel hem de uluslarası yatırımcıların dolar bazında Türk Lirası’na yaptıkları yatırımlardan ciddi zarar ettikleri görülüyor.

Cüzdanını kaybettiğin yerde arayacaksın. Para piyasalarındaki kayıplar da gene bu kayıpların yaşandığı piyasalarda geri kazanılır.

Bu çerçevede yabancı yatırımcıların son 5 yıllık kayıplarını yine Türkiye’de telafi etmeye çalışacaklarına inanıyorum.

Tabii biz yapısal reformlar konulu ev ödemizi doğru yaparsak.

Etiketler: dolar bazında getiri, Türkiye’deki getiriler, dolar mı Türk Lirası mı, en yüksek getiri, daha çok kazanmak,dolar bazında getiri, Türkiye’deki getiriler, dolar mı Türk Lirası mı, en yüksek getiri, daha çok kazanmak,

Yorumlar